Şubat 13, 2012

fda

ben bir özne olamasamda özlemem.
katiller öldürmek için,
failler bulunmak,
sigara çekmek içinse eğer
sen neden bana dönmek için
-varolmadın?
zaman çekmiyor,
kavga var.
eskiler,
can yakıyor.
ucu çok açık.
bana verdiğin cevşen,
korumuyor artık beni.
sadece korumak için gelsin beni?
arada yazsana bana,
hayatın nasıl.
mutlu olmana bile razıyım.
ben mutsuzsam yaşamayacaksın.
anlayışlıyım.
ölüyor musun?
senden ibaret.
bütün kainatı öldürdük,
artık uyuyalım.

rahmet

bugün günlerden 'yalnızım',
ellerime bi'çorap giyiyorum.
kapılara basıyorum,
zilleri çalıyorum.
dayanağım,
neredesin?
kimle beraber şimdi tenin?
alengiri boşveriyorum,
her cümlem yalın.
çünkü ne sen anlayacaksın düzlüğü,
ne ben anlatabileceğim tersini.
kahramanım,
neredesin?
denizdeydik,
bana yüzüne su çarptığında söyledin
'sana sırılsıklam aşık oldum, tam şimdi'
seni her itişinde ellerim,
kafalarımız birleşti.
film gibiydik,
belki biraz korku.
bana seni unutturan yine sen.
ben kendimi ne kadar unutsamda,
sen hatırlatırdın.
çelişki.
bıkardık, -acılardan.
basıma saga cevırdıgımde,
sol boyun damarlarımdan dısarı cıkardın.
bagırsaklarımı kusmak istiyorum
cunki anca yersem kusabılıcem seni.
bı sidik gibisin;
kustukca doldurdugum.

ne dersin?

kalan yalnız,
yalnız kalan değil.
aslında senveben gibi
birleşik hem,
biraz farklı,
ılık yağışlı.
seninle ben gibi,
bazen ayrı.
hep soluk.
bak sonbahar geçmiyor,
bahar gelmek bilmedi.
yani her şey biraz
-sana benziyor.
ne zaman uzaklaştık bu kadar?
doğru,
biz hep uzaktık.
mesafeler.
öyle demiştik değil mi?
-rutin her ayrılığımızda.
kurallar vardı,
her şeyde sen olduğu kadar.
bi'tutum kekik,
bi'tutam tenin.
yazdığın hiç bi'şeyde
iyi olmadığından bahsettiğin zamanlar,
itiraf edebilirim; iyiydin.
bilirdin.
hep olduğu kadar güvenilir.
deme öyle derdin,
bi'gün sadece içtin ve kapıyı çaldın.
içeri alışım, pervazdan.
gelişin biraz esintili oldu sevgilim,
2 ayı soğuk geçiren bi'iklimde
varlığın ilk kez battaniye attı üstüme.
yokluğun alaska.
düşündün mü ne olur?
boynumuzun borcu,
herkese söylediklerini duymak.
sahi?
ağzından çıkanla,
kulağının duyduğu birleşti mi?
yok. merak ettiğimden değil.
sadece onlar ayrılmasa olmaz mı?

zaman uzuyor

sence bu kadar basite indirgemek gereklimiydi?
yaşanan coğrafyanın elverişsizliğini yani.
bi'nevi farklı iklimleri.
2 dakikalık saat farklarını.
-neden sevemedik birbirimizi?
daha önemlisi bekleyemedik.
bana hep yaşlı insanlar gibi,
bana hep sevgililer gibi
sorardın;
büyüyünce ne olacaksın?
büyüyünce olmayacağım.
çünki sen de olmayacaksın.
sensiz yapamamlarla dalga geçerdim hani,
sensiz yapamıyorum ben.
bi'legoyu yan yana getiremiyorum.
sensiz ölemiyorum bile ben,
aylardır beklemekten.
sensizlik araf,
ve söylesene hangi taraf
bana getirecek varlığı?
sartre tezini boşa yazdı,
sen yoksan ben yok.
varoluş masal,
hani uyuyamadığım zamanlarda anlattığından.

Şubat 08, 2012

14ağustos

ayrı dünyaların ayrı ayaklarıyız
o kadar ayrıyız.
birleştiren bi'damar,
yerleştiren bi'kan.
sen rh negative,
ben rh pozitif.
tecrübesiz onlarca insan,
tecrübeli onlarca doktor
vermiş bir bu kanı.
yabancı bi'ten
yabancı bi'ben taşıyorsun.
haberin yok,
kalemim sol.
yazamıyorum sana.
adresin uzak,
'taa' -ki kadar olmayan.
sahi telefon kullanalım mı?
ankesörlü ölerek.
yani efsaneler gibi.
artık evlenme çağım geldi,
aklından geçen ilk şeyi güvercine bağla.
beyaz olsun,
gelinliğime uyar.
bağla ve gönder.
ben senin yanına imza atarım,
yerine yalın.
sahi-
sağlığın nasıl?