Nisan 26, 2010

Sonsuzdan Geri

Olduğu gibi anlatılması gereken masalları çarpıtan renklerin en pasteli siyah olsun. Hiç bi zaman olduğu gibi yaşanmayan hayallerin gebesi düşler olsun.
Belkiyle başlıyan ayna raksları görülenle spesifik sansasyonlar yaratsın cemiyetin lagımlarında. Yazım yanlışlarına takılmayan bir kitap,adı taslak olsun. Dayanamıyorum kadınların senden kazanç sağlayıp nakarat yaratmalarını yada sevgisizliğin sevgilisiyim ben. Yırtılan takvim yapraklarıve olması gereken zamanın ileri seviyesi,her ayrılık bir level. Acı gerçeklerin goşist düşünceleri sert diktatörlerin sinyallerini ortadan ikiye kırıveriyor. Herşey,herkes geçtim sana ihtiyacım kuramını nereden topluyacam ben? Bak bencil adam beni iyi algıla,ben oyuncu değilim ezberlerdiğim tiratları sana sunayım. Ben kaybedişlerin ankesörüyüm,dinleyici. Belki; Uzak diyalarsın telesekreterliğini atarlar sen ve beni ikimiz olmak adına.
Gitme; Her insan gitmesiz,insansız yaşar. Sen gitmeyi değil,terk etmemeyi tuşla. Belki boşlukların sefaletine temel tuğla koleksiyonu yapar,yaşar-ız. Bana siz kaçın ben oyalarım deme,riyakar tutumunun yerine tavırsız takınmalar küpele. Bak şu koltukta biraz duman var,hadi biraz döv beni.
Belki; Düşüncesiz düşlerini yıkabilirim.